Yeni evli çiftler balayı için genelde Venedik’e gitmeyi tercih ediyorlar. Peki kocanız Venedikliyse nereye gideceksiniz? Benim durumum yaklaşık olarak böyleydi.
Venedik’e 8 kez gittikten, orada arkadaş edindikten hatta İtalyanca öğrendikten sonra bu Dünya’nın en eski ve en görkemli şehri hakkında bilgi ve tüyolar vermeyi boynumun bir borcu biliyorum.
Kısa bilgi:
Venedik’i Venedik yapan adalar üzerine kurulu bir şehir olması. Yani 118 küçük adanın meydana getirdiği küçük bir ada. O yüzden şehirde yol yok. Öyle araba kiralayım falan bir durum yok. Şehirde dolaşmak için iki seçenek var: ya o meşhur gondollara binmek, ya da yürümek. Şehre varmak için geçilen ana karaya bağlı tren ve araçların geçtiği uzun “Liberta” (Özgürlük) köprüsünü geçtikten sonra şehrin girişinde araçları park edecek büyük park yerleri mevcut. Onun dışında şehrin içinde araç (araba, otobüs) yok.
Şimdi geçelim tüyolara:
1. Asla ve asla dükkanlara adres sormayın:
Venedik’e varan herkesin ilk yaptığı ve yapması gereken şey meşhur San Marco meydanına gitmek. Ancak meydana gitmek için uzunca bir yürüyüş yolunuz var ve labirent sokaklarda bu hiç de kolay olmayacak. Kendinizi dükkanda yer sorarken bulursanız hata yaparsınız. Çünkü size doğru yolu göstermeyecekler. Turist veya İtalyan olmanız farketmez. Biz 4 defa denedik dördünde de yanlış söylediler. Nedenini bilmiyorum belki oralı olmayana gıcıkları vardır.
2. Haritanı hazırla:
O zaman yolumu nasıl bulacağım? Haritayla. GPS’de yol bulmak için iyi bir seçenek tabi. Turistler düşünülerekten ve sizi turistik dükkanların önünden geçirerek San Marco meydanına götüren tabelalar da var ama bazen iki tarafı da işaret ederek kafa karıştırıcı olabiliyorlar.
3. Kesinlikle turistik sezonda gitmeyin:
Eğer Venedik seyahatinizin iyi geçmesini istiyorsanız kalabalık sezon zamanlarından kaçının. Venedik tüm aylarda turistik olmasının yanında, özellikle yaz aylarında vıcık sıcakların yanında, diğer turistlerle bir sürü şeklinde akmaktan şehirden hiç bir keyif alamıyorsunuz. Hatta yaz aylarında bazı günler kalabalıktan şehre daha fazla turist alınmadığı haberlerini de duyuyoruz. Tatiliniz eğlenceden çok trajediye dönüşebilir.
Yine şehirde dolaşmak için kalabalığın başlamadığı erken saatleri seçmeniz çok bilgece olacak. Ben anca 7. gidişimde San Marco kulesine çıkabildim, artık tahmin edin. Eğer, yok ben saatlerce kuyruk beklerim diyorsanız o sizin bileceğiniz iş tabi.
4. Gondola ve gondoloneye binin:
Venedik’e gidipte gondola binmemek olmaz tabi. Gondol fiyatları sezon zamanı 80, sezon dışı 60 Euro. Eğer bileti internetten alırsanız 100 Euro. Neden daha pahalı olduğunu sormayın, burası İtalya, süprizlerle karşılaşabilirsiniz.
Her gondol 6 kişilik, yani gondola para ödüyorsunuz kişi başı değil, o yüzden yanınıza başka elemanları alarak 6 kişi bir tur yapabilirsiniz.
Grubum yok o kadar da para vermek istemiyorum diyorsanız başka bir çözüm daha var; gondolone. Gondolone insanları karşıdan karşıya taşıyan araç. Turistik amaçlı değil ama ortalama 2 Euro vererek bi süre gondol havasını yaşarken bir yandan da nehrin karşısına geçmiş oluyorsunuz. Gondoloneyi gondol gibi süslü, gösterişli olmamasından hemen ayırt edeceksiniz.
5. İtalyan mutfağından yemek yiyin:
Venedik’e gelip de bazılarının yaptığı gibi lütfen Mc Donalds veya Burger King’de yemeyin. Bu size ve ülkeye çok büyük bir hakaret olur. İtalya makarnası ve pizzasıyla meşhur olsa da ve halkımız tarafından basit yemek olarak hor görülse de, İtalya’nın çoook geniş bir mutfağı var. Kendinize bir iyilik edin ve bir italyan restaurantında yemek yiyin. Pizza da yiyin. Ne kadar farklı ve lezzetli olduğunu göreceksiniz.
Burada altını çizmem gerekir ki, son yıllarda birçok Avrupa şehirlerinde olduğu gibi Venedik’te de restaurantların çoğu Çinliler tarafından alınıp işletilmeye başlandı. Orjinal bir İtalyan yemeği için lokal bir restarant bulduğunuza emin olun.
6. Kaybolun
Bunun bir tüyo falan olmasına gerek yok, zaten istemesenizde kaybolacaksınız. O yüzden iyi bir yürüyüşe hazır olun. Antremanlı gelmeniz, ertesi gün hamlama ihtimalini azaltmanız ve daha keyifli bir seyahat geçirmeniz açısından önemli.
7. Karnavalı kaçırmayın:
Şubat ayı Venedik’te karnaval zamanı. Hani şu maskeli kostümlü olan. Karnaval zamanı soğuk olsa da yağmur yağmadığı ve şehri su basmadığı sürece görülmeye değer. Renkli, değişik kostümlü insanları görerek ve etkinliklere katılarak seyahatinizi eğlenceli ve unutulmaz kılabilirsiniz.
8. Hava koşullarına karşı tedbirli gelin
Mesela kışın geliyorsanız her ihtimale karşı botlarınızı getirmeyi unutmayın.
Birçok Avrupa şehriyle beraber Venedik’i sevmemin bir sebebi de, dükkanlarda, kafe ve restaurantlarda adil fiyat olması. Dikkat ucuz demedim. Venedik bizlere (Türkiye’ye) göre kesinlikle ucuz bir şehir değil. Ancak 3-5 kafeye girip de en uygun fiyatlısını bulacak bir durum yok. Tüm gondollar aynı fiyat, kafe ve restaurantlar yakın fiyatlı. O yüzden çok dolaşmaya gere yok.
Son olarak benim, Venedikli arkadaşların ve Venedik’e gezmeye gelen arkadaşların ortak fikri, Venedik bir balayı noktası değil. Balayı için gelmeyin Venedik’e, tarih kültür turizmi için gelin, yemek için gelin.
Bu tarihi şehri ziyaret edeniniz var mı? Fikirleriniz neler? Gelmeyi planlayanlar? Sorularınız, düşünceleriniz ve yorumlarınızı aşağıya yazabilirsiniz.
Sharing is caring!
Bilgilendirici olmuş,şubat ayında gitmek farz oldu artık.:)
Bence de! Süper fotoğraflar çıkaracağına eminim 😉
Bir gün gelmek şart oldu!
Kesinlikle 🙂