Buraya geldiysen benim hakkımda bir şeyler duymak istiyorsundur. Hemen anlatayım:
Benim adım Öznur, veya namı diğer Ozzy. Neden Ozzy olduğunu hemen anlamış olacaksındır ki, Öznur’u telaffuz etmek benim için bile zor iken, yabancılardan beklemem doğru olmazdı. 15 defa “pardon ne?” sorusuna muhattap olup adımı tekrar etmemek için zamanla Ozzy oldu.
Ne kadar Türkiye’deki son 8 senem İstanbul’da geçse de memleketim Adana. O yüzden Adanalıyım ve nedendir bilmem hafiften bir gurur hissim var. Artık kebaptan mıdır nedir!! En olmadık yerlerde, yurt dışında mutlaka bir Adanalıyla karşılaşmam doğrudur. Artık tesadüflüğü de kalmadı, “Türk mü? Kesin Adanalıdır”…
Memleketin etkisinden olacaktır ki çoooook sıcak kanlıyım. Ne kadar artık Dünya’nın farklı işlediğini kavrasam da, hala o saf, insanlara güvenen, çabuk arkadaşlık kuran yanım değişmedi.
Çok geveze olduğum da hemen anlaşılıyordur sanırım. Tabi moduma göre değişir ama genelde bu saf halden kaynaklı, çok konuşma ve soru sorma (hmm demek keşfetme özelliğim burdan geliyor!!) özelliğim vardır ve özellikle sinemadaysak bitti. Beraber sinemaya gittikten sonra biten arkadaşlıklarım oldu. “Bu kim? Nerden çıktı? Ayyy çok saçma!!!”
Hakkımdaki diğer gerçekler:
*Ne kadar Adanalı olsam da acı yemem ve ette çok seçiciyimdir. “Nasıl Adanalısın!” böbürlenmeleriyle çok karşılaştım. Tabi butu eline alıp kırmızı bibere daldırmadan yiyen kişi nasıl Adanalı olabilir ki!!
*Doğrusu yaklaşık 24 yaşıma kadar da kebap yemedim. Evet burada kötü sözleri hak ediyorum. Ben de çok gurur duymuyorum ama kebap yemeye İstanbul’da başladım, ve sonra Hasan Usta’da devam ettim 🙂
*Sırt çantalı bir gezgin değilim. Bildiğimiz tekerlekli valiz kullanıyorum. Bir defa sırt çantası deneyecek oldum ama onun için fazla küçük ve çelimsiz olduğumdan başarılı olamadım. En iyisi çekçekli!
*Ne kadar eğitim alanında lisans ve yüksek lisans derecem olsa da, 7 yıldır fotoğraf ve videoyla meşgulüm. O yüzden bu sitede gördüğünüz (içinde kendim olanlar hariç) fotoğrafların HEPSİ ben deniz tarafından çekildi ve işte bununla gurur duyuyorum!
*İngilizce, İtalyanca, İspanyolca ve Fransızca konuşuyorum.
*Bir selam ver ve o gün benim olsun! Aşırı sosyalite ve sıcaklıktan insanlarla tanışmak ve iletişimi ÇOOOK seviyorum. O yüzden selam vermekten çekinme, o günüm mutlu geçecektir :))
Freepassenger nedir?
24 yaşına kadar toplumun empoze ettiği gibi yaşayıp, okul yıllarında süper gözlüklü, çalışkan bir inek (hem de pısırığından), kendi şehrinde bile bir yere gitmeyen, görmeyen, gezmeyen derslerine çalışıp evden-okula, okuldan-eve giden akıllı bir kızdım. Dünyam o kadar küçüktü ki başka birşey isteyebileceğimi bile bilmiyordum hayattan.
İstanbul’a tayinim çıkıp çalışmaya başlayana kadar da herşey “normal” tam da istenildiği gibi gidiyordu.
İlk gezgin topluluğuyla tanışana kadar…
Dünya’nın farklı yerlerinden gelen ve Dünya’yı farklı şekillerde otostopla, bisikletle, yürüyerek vs keşfe çıkmış kişilerle tanışmak ve onların hikayelerini dinlemek küçük dünyamın pencerelerini aralamama sebep oldu. Ve o günden sonra ben de keşfe başladım. Keşfettikçe zenginleştiğimi ve kabuğumu araladığımı farkettim. Bu kendimi tanımayla ilgili ilk adımlarım başladı.
O günden beri kendimi keşfediyorum.
Sefanın bittiği yerde yaşam başlar
Bu blog, benim Dünya’yı, insanları, kültürleri tanıma hikayelerimden oluşuyor. Her bir hikayede ben eski ben olmuyor, kendimi bir adım daha keşfediyorum.
Hayat yalnız bana güzel değil, hayat seçimlerden ibaret.
Bu bloğun insanları Dünya’yı yani “başkalarını” tanımalarına teşvik edip, asıl kendilerini keşfetmek ve dünya insanı olmak için ilham vermesini umut ediyorum.
“Keşfet kendini”
Blog’un Türkçe kısmı henüz yeni. Bu sebeple arada İngilizce yazılar çıkabilir. O yüzden telaş yapmayın.
Şimdi freepassenger nerede ne yapıyor?
Yaklaşık 3 sene önce, yine böyle bir keşif, gezi sırasında tanıştığı bir İtalyan ile Adana’da yana yakıla tercüman arayışlarıyla, bölgenin ilk İtalyanca evliliğini yaptı.
İstanbul’daki öğretmenlik kariyerini 8 yıl çalıştıktan sonra sonlandırdı ve İstanbul’dan ayrıldı. Bütün tanıdıklarının sorduğu “Nerede yaşayacaksınız?” sorusunun cevabı hala yok. 3 ay karavan gezisi yaparak kendilerine yaşayacak yer aradılar ama henüz bir yere yerleşmediler.
EKİBE KATILANLAR
Simon:
Bloğun teknik destekten sorumlu İtalyan müdürü. Kayak yapmaktan ve dağ bisikletinden hoşlanıyor. Her türlü makine ilgi alanına giriyor. En sevdiği yemek iskender. Simon freepassenger oluşumundan beri ekibin bir parçası.
Arya:
Ekibin en genç üyesi. En sevdiği aktiviteler objelerin tadına bakmak ve uyumak. En sevdiği yiyecek süt. Arya 5 aydır freepassenger ekibinin parçası.
Şu an nerede miyiz? Şu an küçük kaşifi İtalya‘da büyütmekteyiz.
Ama Dünya küçük, her an her yerde olabiliriz. Haberdar olmak için bana Facebook, Instagram, Twitter, Google+, Pinterest ve hatta Youtube‘ tan ulaşabilirsiniz. Kim bilir yakınlardan geçiyorsam bir çay/kahve ya da gazoz içeriz 🙂
Uğradığınız için teşekkürler!
Ozzy
Yazılarınızı keyifle takip ediyorum. Çok tatlısınız 🙂 Kayseri’den sevgiler!
Çok tatlı yaaa bu kadar samimi bir dil görmedim ben. o ekibin bir parçası olasım geldi benimde 🙂
Okudukca gururlaniyorum ve meraklaniyorum iyiki beni buldun gezgin ve cesur arkadasim supersin. Okudukca keskelerimle buyuyorum ama sanki ben yasamis gibi de oluyorum yazilarinda ideallerime daha sıkı sarılıyorum iyi ki rast gelmisiz yasamin bir noktasinda madem bukadar gezginsin lutfen bursaya bekliyorum esinle seni misafir etmek isterim ve seninle gezme tadina varmak.
Freepassenger Ozzy ile tanışmam Dünyaca ünlü Travel dergisiyle oldu (şimdilik) diyemiyorum ama fotoğraf grubumuzla organize bir gezi sırasında kendisiyle denk geldik ve bir gezi blogu olduğunu öğrendikten sonra paylaşımlarını buradan takip etmekte ayrı bir keyif oldu.. Aslında herkesin herşeyi bildiği (!) bu internet ortamında bazı şeylerin değeri giderek azaldığı düşünülsede, bilginin, özellikle tecrübeye dayalı bilginin yerini tutan bir şeyin olmadığını defalarca deneyimleyerek görüyoruz.. Bu sitenin hazırlanış amacının da gereksiz bir sürü detaylarla okuyucuyu boğarak goygoy amacı gütmeyip yerinde noktalara temas etmeye çalıştığını anlayabiliyoruz her cümlede.. Umarım bu şekilde çizgisini bozmadan devam eder..Kendisine, ailesine bol ve keyifli gezmeler, başarılar diliyorum..