Evet doğru, uzun zamandır yazmıyordum. Bunda en büyük neden, Arya Hanım’ın büyüyüşüne tanıklık etmiş olmam. Yazmaktansa onunla vakit geçirmeyi tercih ettim.
Çünkü Blog yazmak öyle dışarıdan görüldüğü gibi kolay değil. Her kafandaki fikri hop diye yazmıyorsun. Gerektiğinde farklı dillerde kaynak araştırıyorsun, düşünceyi edindiğin bilgiyle derliyorsun. Fotoğraf buluyorsun. Benim gibi Blog, kendi fotoğraflarından oluşuyorsa işin daha zor. Haydi kendin çek fotoğrafı. Sonra fotoğrafın düzenlemesi, edit edilmesi… Çok iş.
Yazacak fikirler var ama, ne Arya’nın hayatından çalacak ne de bu işin altından kalkacak zamanım vardı.
Bunu tamamen hobi amaçlı yapıyorum. Ne kadar kendince geliri olsa da blog benim hayatımı geçindiren bir kaynak değil. Ama insan yine de yazılarım okunsun istiyor. Okununca mutlu oluyor. O yüzden zaman zaman bakarım istatistiklere ne kadar ziyaretçi olmuş diye.
Aylardır yazı yazmadığım gibi istatistiklere de bakmıyordum. “Eminim düşmüştür, zaten bir şey yazmıyorum” diye düşünüp elim o linke kaymıyordu bir türlü.
Artık Arya büyüdü (inanması zor ama). Öyle büyüdü ki kreşe başladı. İşte zincirler böylelikle koptu.
Ve bugün o tarihi gün. Cesaretimi toplayıp, battı balık yan gider diyerek freepassenger analitik sayfasını açtım. Bir de ne göreyim, Blog aktif dönemde olmadığı kadar ziyaretçi almış, on binlerce kişi ziyaret etmiş. O şaşkınlıkla sevincimi, heyecanımı kiminle paylaşayım bilemedim. Tabii ki bu mutluluğu en çok paylaşmayı hak eden ilk başta SEN, bu metni okuyan kişidir.
O yüzden sana teşekkür ediyorum, beni yalnız bırakmadığın için 😀
Çekinme uzakta kalma! İstediğin zaman aşağıdaki yorum kutusuna bir gülücük, bir selam bırakabilirsin.
Hayat paylaşıldıkça güzel!
Yakın zamanda yeni fikir, düşünce veya yerlerde görüşmek üzere <3
Kim ne dedi